Menu Right

Top Social Icons

Responsive Full Width Ad

Left Sidebar
Left Sidebar
Featured News
Right Sidebar
Right Sidebar

Edhem Eldem, Aksel Tibet, Ersu Pekin - Bir Allame-i Cihan - Stefanos Yerasimos Pdf E-kitap indir



Ayda Arel Prygos'tan Burgaz'a: Osmanlı dünyasında sivil amaçlı kuleler I: Erken dönem ve öncüller 
Tülay Artan Bâbıâli'nin Alay Köşkü yakınlarındaki oluşumu ve Süleymaniye'de bir sadrazam sarayı gezisi 
Jean-Louis Bacqué Grammont 16. ve 17. yüzyılların Üsküdar'ına Bakış 
Evangelia Balta Mikra Asia yani Anatoli adlı Karamanlıca Gazete 
Natalie Clayer Keçi Sütünden Biraya: Osmanlı Sonrası Arnavutluk'ta Sosyal Dönüşümler ve Beslenme 
Étienne Copeaux Refahyol dönemi (1996-1997) karikatürleri üzerine bir çalışma 
Edhem Eldem Ölümüne Kopya; Osmanlı Mezar Taşı Geleneğinde Metin Aktarımı
Füsun Ertuğ Kapadokya'da Bir Köyün Tarihine ve Tarımsal Geçmişine Dair Notlar 
Suraiya Faroqhi 18. yüzyıl Sonlarında İstanbul'da Hıristiyan ve Yahudi Esnaf 
Frédérick Hitzel Sultan'ın Mekke Kervanı 
Fikret Karakaya Bestekârlık Meşki 
Cemil Koçak Otuzlu ve Kırklı Yıllarda Türkiye'de Yahudiler 
Aykut Köksal Ayasofya - Osmanlı Mimarlığı İlişkisi ve Mimarlık Tarihi Yazıcılığının Bakışı 
Benjamine Lelouch Osmanlı Sultanı'nın İktidarı ve Adaleti 
Herkül Millas Türk Edebiyatında Yunan/Rum imajı: Sait Faik 
Derin Öncel İstanbul'u Çalışmak ve Stefanos Yerasimos 
Şevket Pamuk Konstantinopolis'ten İstanbul'a İşçi Ücretleri, 1100-1800
Ersu Pekin,Âşık Çelebi'nin musannifleri, hanendeleri, sazendeleri
Brigitte Pitarakis Bizans'ta Öğrenciler 
Stéphane de Tapia Türkiye'deki Tramvaylar, Metrolar ve Hızlı Trenler 
Şirin Tekeli İstanbullu "Büyük Rum" için birkaç sevgi sözcüğü 
Lale Uluç Zulkadirli Şiraz Valilerinin Son Döneminden Resimli bir Yusuf ve Züleyha Nüshası 
Nicolas Vatin Barbaros Biraderlerin Kökenlerine ilişkin Notlar 
Gilles Veinstein İstanbul'da İlk Daimi Sefaretlerin Açılması 
Marianna Yerasimos Evliya Çelebi Yunanistan'da...




Pdf : 








Slawomir Mrozek - Sazan Pdf E-kitap indir



Bazen taşrada bir devlet memuru, bazen yıllarca ağaç kovuğunda yaşamış bir vahşi, bazen de para kazanmak umuduyla başka ülkelere göçmüş bir adam... Batılılaşan bir Doğu Avrupa ülkesinden komik insanlar, komik hikâyeler var Mrozek'in kitabında. Kısa öykü ustası bir yazarın kaleminden çıkan bu absürd öyküler, ülkemiz okurlarını çok ama çok tanıdık bir dünyaya götürecek. Yaşam karmaşasından seçtiği manzaraları öyküleştiren Slavomir Mrozek keskin bir gözlemci ve büyük bir anlatım ustası olduğunu gösteriyor bizlere.

Karikatürist, oyun yazarı, kısa öykü ustası Slavomir Mrozek 1930 yılında Borzecin, Krakov’da doğdu. Meslek yaşamına gazetecilikle başladı. 1950 yılında ilk karikatürleri yayınlandı. Gazetelerde yayınladığı karikatürler 1953 yılında kitap haline getirildi. Mrozek 1958 yılında, totaliter rejimlerde polisin ve dolayısıyla istihbarat örgütlerinin rolüne değindiği ilk tiyatro oyunu Polis’i yazdı. Bu oyunla üne kavuştu ve 1964 yılında yazdığı Tango, onu dünya çapında bir yazar haline getirdi. Beckett, lonesco ve Dürrenmat'la birlikte çağımızın en büyük tiyatro yazarlarından sayılan Mrozek’in eserleri bugüne kadar bir düzineden fazla dile çevrilmiştir.
Mrozek siyasi sebeplerden ötürü 1963 yılında İtalya’ya iltica etti ve daha sonra Paris’te yaşamaya başladı. 1968 yılında Rusların Çekoslavakya’yı işgaline tepki gösterince Polonya vatandaşlığından çıkarıldı. Uzun süre Fransa, Amerika ve Almanya’da yaşadıktan sonra Meksika’ya yerleşti. 1997 yılından beri Polonya’nın en çok satan günlük gazetesi “Gazeta Wyborcza”da karikatür ve makaleleri yayınlanmaktadır.
Eserlerinden bazıları: Policja (Polis, 1958), Strip- tease (Striptiz, 1961), Tango (Tango, 1964), Woda (Su, 1967), Garbus (Kambur, 1975), Serenada (Serenat, 1977), Letni dzien (Bir Yaz Günü, 1984), Kontrakt (Kontrat, 1986), Wdowy (Dullar, 1992), Opowiadania z Trzemielowey Gory (Trzemielowey Gory’den Öyküler, 1953), Slon (Fil, 1957), Dwa listy i inne opowiadania (Teo’nun Mektupları ve Diğer Öyküler, 1970), Opowiadania (Öyküler, 1981). 





pdf : 






Nikolay Gogol - Petersburg Hikayeleri Pdf E-kitap indir



Nikolay Vasilyeviç Gogol, bu kitapta yer alan "Bir Delinin Güncesi ”, “Kaput" (Palto), “Burun”, “Fayton ve Neva Caddesi’’ adlı öykülerinde (tümü birden Petersburg Öyküleri diye anılmaktadır) küçük insanın ezikliğini alaycı bir dille sergiler. Gogol’ün yapıtlarına acı gülücükler, gözyaşları arasında beliren gülücükler egemendir. Dostoyevski “Biz hepimiz Kaput tan çıktık’’ diyerek küçük insanın yazgısını dile getiren Gogol’ün Rus edebiyatındaki yerini vurgulamaktadır.
Taraş Bulba ise yurtsever bir Kazak atamanının kahramanlık destanıdır.

Nikolay Vasilyeviç Gogol, 1809’da Ukrayna’nın Bolşiye Soroçintsi kasabasında doğdu. Çocukluğu mülklerinin bulunduğu Vasilyevka köyünde geçti. Öğrenimi sırasında edebiyata ve tiyatroya duyduğu yakınlık nedeniyle okul gazetelerine şiirler ve romantik öyküler yazdı. 1828’de liseyi bitirdi, Petersburg'a gönderildi. Edebiyat çevrelerine girme arzusu başarılı olmayınca kendini başkent ortamından soyutlayarak edebiyat çalışmalarına hız verdi.
Tarih öğretmenliğine başladı, Puşkin'le tanıştı. Dikanka Yakınlarındaki Bir Çiftlikte Geceler adlı öyküler toplamı 1831 -32’de yayımlandı ve kendisine, beklenen ünü sağladı. Petersburg Öyküleri, Müfettiş ve Ölü Canları yazdı. Sonraları içine girdiği dinsel havanın etkisiyle Ölü Canlar ın ikinci cildini yazdı, ama beğenmediği için yaktı. Kudüs’e gidip hacı olmasının ardından Ölü Canların ikinci cildini yeniden yazdı ama yine yaktı. 1852 yılında girdiği ruhsal bunalıma dayanamadı ve çıldırarak öldü.





pdf : 






Kostas Mourselas - Kızıla Boyalı Saçlar Pdf E-kitap indir



Kostas Mourselas'ın 'Kızıla Boyalı Saçlar' adlı yapıtı okura meydan okuyan, okuru uyaran, kızdıran bir roman. Erotik, duygusal, bayağı, çirkin, dehşet verici... yalın anlatımı olan, mizah dolu, alaycı, sert eleştirilerle dolu bir kitap. 

Asıl olarak da, egemen sisteme ve o sistemi bir nedenle içselleştirenlere karşı müthiş bir eleştiri. Çağdaş Hamletler, Zorbalar, kutsallaştırılan serseriler, fahişeler, genelevler, mahalleler, gecekondular, erkek delisi kadınlar, üçkağıtçılar, küçük burjuvalar, eski solcular, geçmişin idealistleri olan günümüzün 'başarılı' işadamları, dolandırıcılar, rezil kişiler, insanlara değil aynadaki görüntülerine aşık olanlar, bir dönemin ve insanlarının resmi. 





pdf : 






Laurence Sterne - Duygu Yolculuğu Pdf E-kitap indir



Geçen yüzyılda Dostoyevski, Rus edebiyat geleneğinin içindeki yazarlık çizgisini vurgulamak amacıyla, "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık!" demişti. Bizler de şöyle diyebiliriz belki: "Bütün modern edebiyat Laurence Sterne'ün cübbesinden çıkmıştır!"

Evet, deyim yerindeyse bütün modern edebiyat bu cübbeden çıkmıştır. Çünkü Papaz Laurence Sterne 1759'da birinci cildi yayımlanan ilk eseri Tristram Shandy'nin yaşamı ve Görüşleri ile edebiyat dünyasından son derece yenilikçi bir çığır açmış olan öncü bir yazardır. Yenilikçiliğinin temelinde, geleneksel öyküleme anlayışını ve olay örgüsünü bir yana iterek yazıya, tıpkı yaşamda olduğu gibi, doğal bir esneklik ve canlılık getirmeye çalışması yatar. Bu yanıyla o yurttaşı İrlandalı Joyce ve Beckett gibi yazarların ağababası sayılabilir. "Bilinç akışı" tekniğinin savunucularından Virginia Woolf'un kendi yazarlığından Sterne'den bunca esinlenmesi nedensiz değildir. Filizof John Locke'un "fikirlerin çağrışımı" kuramından etkilenen Sterne, daha 18. yüzyılın ortalarında, insan zihninin doğal işleyişine kağıt üzerinde uygun düşecek bir yazı ritmi yaratmaya çalışmıştır. Nitekim, kendi yaşam yolculuğunun sona erdiği 1768 yılında yayımlanan Duygu Yolculuğu'nun açılış cümlesi bu yenilikçi anlayışın somut bir örneğidir: "Fransa'da, " dedim, "bu işlerin daha bir kolayını biliyorlar."

Yani roman, sıradan bir konuşma üslubuyla açılır. Laurence Sterne'ün Duygu Yolculuğu'nu yazarken gütttüğü kaygı, Fransa ve İtalya'da yaşadıklarını, geleneksel gezi kitaplarındaki gibi öykülemek, oralarda tanık olduğu farklı davranış kalıplarını geleneksel biçimde betimlemek dğildir. Onun bakış açısı özellikle ve öncelikle öznel'dir. Onun kaygısı kendi duygularını dışarı vurmaktır. O yalnızca kendiş heyecana ve tutkularının peşine takılır, yaşadığı şeylere her an hareket halinde olan bir zihnin gözüyle bakar; yazarken bakış açısı her an değişir; konudan sapmaya eğilimli, hınzır ve eğlendirici üslubu daldan dala konan bir kelebek gibidir. İşte bu yüzden, Virginia Woolf'un da vurguladığı üzere, yolda rastladığı "ölmüş bir eşek" onu "devasa bir katedral"den daha çok ilgilendirir.

Eğer insan yaşamını bir "yolculuk" metaforuyla dile getirmek mümkünse, bu yolculuğa, günümüzün "paket-tur" yolcularu gibi önceden ölçülüğ biçilmiş hazlarla değil, tıpkı Sterne'ün anlatmaya çalıştığı gibi, "özel ve öznel" duygularla çıkmayı bilenler için birkitap Duygu Yolculuğu..





pdf : 






Marquis De Sade - Juliette 1 Pdf E-kitap indir



"Sade zaten var olan sadizmi icat etmedi fakat büyük bir doktorun virüsü bulması gibi onu keşfetti... Sade bizim anarşik ve kontrolsüz olan seksüel içgüdümüzü keşfetmemizi sağladı."

"Sade batı tarihinin en radikal zekalarından, ruhsal hayatın bazı temel yanlarını oluşturan, çılgınlıkla soğuk rasyonelliğin hayret verici birleşimine değinen biriydi... Ardında yetenekli korkutucu fakat daha çok aydınlır bir figür bıraktı."

"Sade bizim dönemimize doğru yüksel sesle sesleniyor ve biz bu dönemde onun açığa çıkardığı gerçekelri yaşamalıyız 

not: bu kitabın baskısı yok, artık 3 kitap tek kitap halinde basıldı , tadımlık olarak paylaşıyım dedim





pdf : 






Andre Malraux - İnsanlık Durumu Pdf E-kitap indir



Çen cibinliği kaldırmaya kalkışacak mıydı? Cibinliğin
üstünden mi vuracaktı yoksa? Sıkıntı midesini buruyor,
kavuruyordu. Gözüpek bir adam olduğunun bilincindeydi.
Ama şu anda bunu düşünecek durumda değildi;
aptallaşmış gibiydi. Gölgeden de belirsiz gövdenin
üstüne tavandan dökülen beyaz tül yığını onu büyülemişti:
Tülün arasından, uyuyan, yarı yarıya kıvrılmış
fakat yine de canlı — insan etinden — bir ayak çıkıyordu.
Yalnızca komşu binadan jşık sızıyordu: pencerenin
demirleriyle bölünmüş, soluk elektrik ışığından bir dörtgen.
Demirlerden birinin gölgesi yatağın üstüne, ayağın
hemen altına düşüyor ve sanki yaşamı vurguluyordu. Aynı
anda dört, beş klakson sesi birden işitti. Onu bulmuşlar
mıydı? Savaşmak, kendisini savunan, uyanık düşmana
karşı savaşmak!.
Gürültü dalgası uzaklaştı: Birkaç otomobil yığılmış
olmalıydı caddede (orda, insanların dünyasında hâlâ
trafik sıkışabiliyordu demek ki...) Kendisini yeniden yumuşak
tül yığınının ve ışık dörtgeninin karşısında buldu.
Her ikisi de, zaman kavramının yok olduğu bu gecede
kımıltısızdılar.
Bu adamın ölmesi gerektiğini İrendi kendine yineleyip
duruyordu. Aptalca bir şeydi bu: Onu öldüreceğini
biliyordu pekala. Yakalanmış, yakalanmamış, idam edilmiş
edilmemiş, bu önemli değildi. Var olan tek şey, bu
ayak, kendisini savunmasına fırsat vermeden öldürmesi
gereken bu adamdı. Çünkü, kendisini korumaya zaman
bulduğu anda, yardım istemek için haykırabilirdi... 





pdf : 






Rainer Maria Rilke - Sonuncular Pdf E-kitap indir



Rainer Maria Rilke - Sonuncular
Cem Yayınevi
İstanbul, 2009
Çeviri: Kamuran Şipal
152 Sayfa
PDF [Tek Sayfa]





pdf : 






Bret Easton Ellis - Glamorama Pdf E-kitap indir



Çeviren: Dost Körpe
1. Baskı - Haziran 2006
İthaki Yayınları





pdf : 






Iris Murdoch - Ağ Pdf E-kitap indir



Murdoch’ın ilk romanı olmasına karşın en başarılı yapıtlarından biri olarak değerlendirilen Ağ, hayatını ucuz romanlar çevirerek kazanan bir yazarın, geçmişiyle ve kendisiyle hesaplaşması üzerinde odaklanıyor; Murdoch, bu yazar özelinde insanın, rastlantıları ve öteki insanları dikkate almadan, hayatını kendi tasarılarına göre ne ölçüde yaşayabileceğini sorguluyor.Yazarımız geçmişinde çok önemli bir yer tutmuş olan dostları ve daha önemlisi aşklarıyla tekrar yüz yüze geldiğinde peş peşe, çok eğlenceli bir sürü bocalama anı yaşar; her şeyi yanlış anlamış, kimseyi doğru dürüst tanımayı becerememiştir.

En sonunda kendini, kendi hayal ve düşüncelerinden oluşan bir ağın içine kapattığını anlar. Bu yakıcı bir aydınlanma anıdır, ama yıkıcı olmaz. Diğer insanları kendi tasarımlarına indirgenemez tekillikleri içinde gördüğü, her şeyi bilme ve denetleme tutkusundan vazgeçip sadece sevmeyi, Öteki’ne açılmayı denediği anda Sanat’a da ilk kez gerçekten açılabileceğini kavrar.

Meslekten felsefeci olmasına karşın edebiyatın, ahlak meselelerinin ve insan ilişkilerinin olağanüstü karmaşıklığını daha iyi ilettiğini düşünen Murdoch, sanat/hayat, zorunluluk/rastlantısallık, genellik/tikellik, hakikate ulaşmak için benliğin ötesine geçme gibi temaları müthiş sürükleyici bir olay örgüsü içinde ve son derece incelikli bir mizah duygusunu besleyerek işliyor.Çok meraklanacak, çok eğlenecek, çok düşüneceksiniz.





pdf : 






Jacqueline Briskin - Dokunulmazlar Pdf E-kitap indir



Em, Beverly, Caroline en iyi eğitimi gördüler, mesleklerinde en üst düzeye yükseldiler evlenmeleri gereken erkeği asla,
beklemediler... 
“Romandaki kişilikleri unutamıyacaksınız!.. Gerilim, entrika ve serüven dolu bir şaheser..."
- Los Angeles Time -

“Onlar her zaman yetenekli; dürüst ve dokunulmazdılar... Baştan çıkaran, düşündüren; duygulandıran bir kitap.”
- Publishers Weekly -





pdf : 






Lale Akalın, Esra Melikoğlu - Britanya Edebiyatından Öyküler Pdf E-kitap indir



Britanya Edebiyatından Öyküler, 20. ve 21. yüzyılda yaşanan altüst oluşla dünyaya ve kendisine yabancılaşmış insanı anlatan modern ve postmodern öykülerden oluşuyor. Nadine Gordimer’ın dediği gibi, kısa öykülerde karakterler arasındaki temas, evrensel gerçekler yerine, tıpkı bir ateşböceğinin ışığı gibi kırılgan gerçek kırıntılarını aydınlatır. Ayrıca her bir öykü yazıldığı dönemin kültürel bağlamına yerleştirilerek geliştirilir: iki dünya savaşı, psikanaliz, kadın hareketi, sömürgelerin bağımsızlık mücadelesi, izafiyet ve kuantum teorileri gibi tarihsel olaylar kısa öykünün dokusunu değiştirmiş, gidişatına yeni bir yön vermiştir. 





pdf : 






Jean-Marie Laclavetine - Usulca Pdf E-kitap indir



Kendi halinde bir insan olan doktor Vincent Artus`u zaman zaman tedirgin eden tek şey, öldürdüğü karısı Beatrice`le ilgili anılarıdır. Bu sakin yaşamı bir gün, Beatrice`in ilk evliliğinden olan kızı Camille`nin ortaya çıkmasıyla altüst olacaktır. Camille, hala yaşadığına inandığı annesini bulmak istemektedir. Paris sokaklarında başlayan bu serüven Pireneler`de sürpriz bir sonla noktalanır. Edebiyat öğreniminden sonra, geçit bekçiliği dahil çeşitli işlerde çalışan usta yazardan çarpıcı bir roman.





pdf : 






Toprak Işık - Halat Gösterisi Pdf E-kitap indir



"Çalışanla çalıştıran birbirlerine açık olabilseler iki taraf da kazançlı çıkar. Şükürler olsun, gerçek hayatın gerçek kurallarının buna izin vermeyeceğini bilecek yaşta ve zekâdayım. Panda gibi yatsan da karınca gibi çalışıyor görüneceksin. Patron da kullarını eşekler gibi çalıştırıp, eşekten beter yaşatmak istediğini belli etmez. Bu memlekette yatırım yapmak, çölde kum, kutupta buz satmaktan zorken, sırf çalışanları aç kalmasın diye kendini paraladığını söyler. Bunu duyan ben, iş dünyasını derede yüzen sazanlar kadar az tanımadığımdan, boynuna atlayıp hüngür hüngür ağlamam. 'Hadi len' deyip içimden geleni de taşımam dışıma. 'Kral çıplak' diye bağırmak masallarda marifettir. Gerçek hayatta kralın o an üstündeki kıyafetin aynısı giydirilerek ödüllendirilir keskin gözlü boşboğaz. Ve bir donsuz ancak kralsa güvendedir."
Toprak Işık ilk kitabı Sırabaşı'nın izleklerini bu kitapta da sür-dürüyor. Ama bu defa hayatın ve toplumun çok daha geniş halkalarına çeviriyor merceğini.
Yine her gün etrafımızda olup biten, sıradan gibi görünen hatta "olay" bile denemeyecek olayların ve onların "kahraman" denemeyecek kahramanlarının hikâyeleri... Onların "incir çekirdeğini doldurmayan" diyalogları... Kısacası, insan denen varlığı Şekillendiren, adına hayat dediğimiz oluşu vareden sıradanlıklar...
Acıtan, yaralayan, güldüren insan hikâyeleri... Ustalık, sıradan gibi görünendeki sıradışılığı göstermek değil mi? Toprak Işık, daha ustalaşıyor.





pdf : 






Ümit Kıvanç - Erkek Hikayeleri Pdf E-kitap indir



Dünya zaten erkeklerin, dolayısıyla erkeklerin (dünyasını anlatmaya çalışmakta ne mânâ vâr, denebilir. İşte, efendim, boyundurukları altında bir dünyada bile anca kendilerine ilâve boyunduruklar yaratarak kendilerini koruyabilen bu tür canlıların incelenmesi türümüzün gelişmesi bakımından önem arz ediyor. Bu kitabın ana gövdesini oluşturan ilk bölümü, yazarın da mensubu bulunmaktan ötürü ziyadesiyle karışık duygular ve durumlarla boğuşmak zorunda kaldığı, buna karşılık geceleri sokakta gezebildiği "hâkim cemaat"in halet-i ruhiyesine hasredildi. İkinci bölümde, erkek dünyasının "hâkim" olmayı beceremeyen iki mensubunun hüzünlü öyküsü var. Son bölümdeyse, dünyayı azar azar tırtıklayıp zimmetlerine geçirmeye çalışan şehirli kafadarların yeryüzüne yumuşak iniş macerası. Erkek Hikâyeleri, kadınlarla erkeklerin frekans farklılıklarıyla başlayıp, çoğunluk tarafından kolayca algılanamayan frekanslardan etrafa çaresiz sinyaller gönderen insanların sessiz çırpınışlarıyla sürüyor. Okurken bol bol gülmeniz de muhtemel, yutkunmanız da.





pdf : 






Karen Blixen - Yedi Harika Hikaye Pdf E-kitap indir



Danimarkalı yazar Karen Blixen kıskançlık, ihtiras ve melankoliyle örülü esrarlı hikâyelerinde okuru, korku ve dehşet edebiyatının gotik atmosferine götürüyor.

Eserlerini Isak Dinesen adıyla da yayımlayan Karen Blixen Yedi Harika Hikâye’yi kutsal figürler, tarihî ve mitolojik göndermeler ve felsefi metinlerle besliyor. Hikâyelerinde bir başrahibenin kıymetli maymununun esrarını, bir tufanın esir aldığı insanların hayatta kalma ve geçmişle hesaplaşma gerginliğini, güzelliği dillere destan bir kadının zoraki ve mutsuz evliliğini, bir fahişenin gecenin karanlığında kayboluşunu anlatırken ormanların uğultusunu, yalnız insanların efkârını, manastırların ve kiliselerin ıssızlığını da okura derinden hissettiriyor.

Karen Blixen’in, gotik edebiyatın izlerini süren ve birbirini bütünleyen bu hikâyelerini özgün dili Dancadan yapılan çevirisiyle sunuyoruz.

“Bu hikâyeler, Alman Romantizmi’nin çağdaş bir esini... Geçmiş yüzyılın perileri, hayaletleri ve insanlarıyla dolu bu anlatılarda, Mozart ve Gluck operalarının balerin ve şarkıcılarının lüks düşkünü hayalleri; aşktan keyif alamayacak kadar melankolik olan genç adamların ve kendilerini iffetlerine adamış bakirelerin (...) fantastik maceraları incelikle anlatılır.”
 THE NEW YORK TIMES





pdf : 






James Joyce - Dublinliler Pdf E-kitap indir



Murat Belge çevirisi ve önsözüyle,
Robert S. Ryf'in sonsözüyle,
Yazar ve dönem kronolojisiyle,

Joyce, Dublin'in yaramaz çocuklarının, sokak müzisyenlerinin, siyasetçilerinin, rahiplerinin ve bu şehirden kaçmak isteyenlerle kaçamayanların hikâyelerini anlatıyor. Dublinliler'de Joyce sarsılmayan bir gerçekçilikle, doğduğu ve büyüdüğü Dublin'de yüzyıl sonunda yaşamdan kesitleri bize sunuyor. 1905 yılında tamamladığı bu hikâye derlemesi konu aldığı hayatlar ve kullandığı dil yüzünden İrlanda'da ve İngiltere'de yayınevlerince ahlâka aykırı bulunup kabul edilmemiş, yayımlanması, ilk romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi'yle aynı zamanı bulmuştu. Joyce bir ölümle başlayan ve "Ölüler" ile sona eren on beş hikâyesinde şehrin farklı katmanlarında gezinmekle kalmıyor, aynı zamanda şehrini ve İrlanda'yı özetleyen manevi felç, pişmanlık ve iki arada kalmışlık gibi hisleri de bu kitabın her bir satırına işliyor.

"Dublinliler'in sakinleri için 'kolonize edilmiş' tanımını kullanmak basit kaçar; siyasi özerkliği olmayan bir ülkede, güç bela yaşadıkları kamu alanının nasıl tahrip edilmiş olduğunu göz ardı edemeyiz."
-Colm Tóibin-





pdf : 






İlya Ehrenburg - On Üç Pipo Pdf E-kitap indir



İlya Ehrenburg 1891 'de Kiev'de doğdu. Çok genç yaşta Rusya'daki devrimci harekete katıldı ve çok geçmeden tutuklandı. Serbest bırakılınca Paris'e göç etti ve ilk şiirlerini burada yayınladı. Birinci Dünya Savaşı sırasında savaş muhabirliği yaptı. Yurda 1917' d e döndü, iç Savaş başladığında Ehrenburg Ukrayna'daydı. Daha sonra tekrar Avrupa'ya geçti ve Julio Jurenito'yu yazdı. 1924'te Sovyetler Birliği'ne döndü. Çeşitli Sovyet gazetelerinin yurtdışı yayınları sorumlusu olarak Avrupa'ya gönderildi.
1941 ’e kadar İzvestiya gazetesinin savaş muhabiri idi. ispanya içsavaşı'na katıldı. Paris'te bulundu. Gazetecilik ve roman çalışmaları dışında makale, gezi yazısı, anı ve öykü de yazan Ehrenburg 1967'de öldü. Yazarın Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan üçlemesi ile Tröst de yayınevimizce basılmıştır.
Sevgilim, ben de ateş etmesini öğrenmek istiyorum. Ulusal ordumuzun subayının eşi de silah tutmasını bilmelidir. İzin verirsen bu küçük haydutun piposunu vurmaya çalışacağım.
Teğmen böylesine masum bir eğlenceyi ona çok görecek değildi ya! Askerlerden birinden aldığı tüfeği nişanlısına uzattı. Kızın elinde tüfeği gören tutsaklar kaçışarak çitle çevrili alanın bir köşesine sıkıştılar. Ortada gülümseyerek duran küçük Pol kaldı, elinde de piposu... Gabriyel pipoyu hareket halindeyken vurmak istediği için nişan alırken çocuğa:
Koş! Simdi ateş edeceğim, dedi.
Pol hiç istifini bozmaksızın ortada dikiliyordu. Gabriyel daha fazla beklemeden ateş etti, ama ilk kez böyle bir işe giriştiği için, pipoyu ıskalaması hoş karşılanabilir. Ama Teğmen dayanamadı:
Sevgilim, siz kadınlar pipoları kurşunla vurmaktansa kalpleri oklarınızla delin daha iyi, dedi. Bak, iğrenç yaratığı öldürdün ama piposu sağlam kaldı.
Genç kız sesini çıkarmadı. Yerdeki küçük kırmızı lekeye bakarken soluk alışları biraz hızlandı, hepsi o kadar... Fransuva'ya sımsıkı sarılarak kendisini eve götürmesini istedi. Nişanlısının sıcak okşamalarına öylesine gereksinmesi vardı ki... Yeryüzünde topu topu dört yıl yaşamış, en çok da seramik piposundan sabun kabarcıkları çıkarmayı sevmiş olan Pol şimdi kıpırtısız yerde yatıyordu..."
İkinci Pipo'da, Paris'i Komüncülerden temizleyenlerin yanında saf tutan güzel Gabriyel'in deney kazanma merakına işte böyle tanık oluruz. On Üç Pipo, elden ele dolaşan on üç tane pipo aracılığı ile kapitalist toplum yapısının mahvolmakla tehdit ettiği basit insanların yazgısına eğilir, sınıf çelişkilerini tüm keskinliği ile iğneleyici, ironik bir dille ortaya serer.





pdf : 






Responsive Full Width Ad

Copyright © 2016 Grow Castle Turkiye, powered by Blogger.